Yazar: HAFIZ TÜRKMEN
Tarih: 05/06/2025 15:48 Güncelleme Tarihi: 16/05/2025 11:48
Seçilmiş Başkan Donald Trump yönetimindeki gelecekteki politika değişikliklerinin kesin hatları hâlâ belirsizliğini koruyor. Bununla birlikte, yaklaşan Trump 2.0 dönemi ve etkilerine ilişkin çalışma varsayımlarımız şunlardır:
2025 yılı başlarından itibaren Çin’e uygulanacak ortalama gümrük vergisinin %15’ten %40’a çıkarılması ve diğer ticaret ortaklarıyla yaşanan izole anlaşmazlıklar, Trump dönemi boyunca ekonomi savaşlarının devam edeceğinin net bir göstergesidir.
Vergi Kesintileri ve İş Yasası’nın 2025 yılı sonuna kadar uzatılması, kurumlar vergisinin %21’den %20’ye (bazı şirketler için %15) düşürülmesi, savunma harcamalarının artırılması, Trump ve konsey üyelerinin esnek para politikasından yana olması ve Trump’ın ABD’yi Kripto Para Piyasası’nın yeni merkezi yapma hedefi; ABD borsası ve kripto para birimleri için yeni bir yükseliş döneminin habercisidir.
Sınır kısıtlamaları ve caydırıcılıkla birlikte ABD’nin göç probleminin önemli ölçüde azalması beklenmektedir.
Potansiyel Büyüme Artışı
ABD gayrisafi yurt içi hasıla (GSYİH) büyümesinin gelecek yıl %2 seviyesinin üzerinde kalması beklenmektedir. Bu durum, soğuyan ancak hâlâ sağlam olan iş gücü piyasası ve güçlü şirket kârlılığını net bir şekilde yansıtmaktadır. 2026 tahminimizi %0,2’den %2,2’ye yükselttik; çünkü mali gevşeme ve düzenlemelerin kaldırılmasının tarifeleri fazlasıyla telafi etmesini bekliyoruz. Ancak göç dalgasındaki problemlerin devam etmesi hâlinde sıkılaşan politika ve olası terör eylemleri büyümenin hızını yavaşlatabilir. Daha yüksek tarifeler, güçlü talep ve daha düşük iş gücü arzı, ABD enflasyon tahminlerini artırdığımız anlamına gelmektedir. Çekirdek kişisel tüketim harcamaları (PCE) enflasyonunun 2026 ve 2027 yıllarında sırasıyla yaklaşık %0,2 ve %0,4 daha yüksek olacağını, yaklaşık %2,5’te sabit kalacağını öngörüyoruz. Bu nedenle, ABD Merkez Bankası'nın 2025 yılındaki faiz indirimlerinden sonra, 2026 ve 2027 yılları arasında artan olası enflasyonla birlikte sıkı para politikasını yeniden gündeme getirmesi olasılığı oldukça yüksektir.
Etkinlik
ABD büyümesi; dayanıklı bir tüketici, soğurken sağlam kalan bir iş gücü piyasası ve güçlü şirket kârlılığı tarafından desteklenmektedir. Trump’ın ikinci döneminde vergi kesintileri, daha yüksek savunma harcamaları ve daha gevşek düzenleyici politikalar yürürlüğe girecek; bu da büyümeyi daha da artırması muhtemel sonuçlar doğuracaktır. Ancak bu olumlu etkiler, gelecekte artan enflasyon ve dolar endeksinin ciddi değer kaybı nedeniyle, ABD’nin hızlı bir şekilde sıkı para politikasına geçmesiyle birlikte büyümeyi yavaşlatabilir ve olası bir işsizlik dalgası ile birlikte yavaşlayan bir ABD ekonomisi ile karşılaşabiliriz. Bu yavaşlama, kripto para birimleri ve ABD borsalarında ciddi bir düşüş potansiyelini de beraberinde getirebilir.
Enflasyon
Talep yönlü teşviklerin daha gevşek mali politikalar şeklinde, arz yönlü şokların ise gümrük vergilerindeki artışlar ve sınır dışı etmeler şeklinde ortaya çıkması, enflasyonun %2,5 civarında sabit kalmasını sağlayabilir.
Çin Politikası
Trump döneminde Çin’le olan rekabetin artması ve iki tarafın birbirine uygulayacağı yaptırımlar nedeniyle Çin ekonomisinin büyümesinde bir yavaşlama söz konusu olabilir. Özellikle Tayvan sınırındaki adalar krizleri karşısında Çin ve ABD donanmasının karşı karşıya gelmesi, olası jeopolitik riskleri beraberinde getirmektedir. İkinci bir ticaret savaşı patlak verdiğinde Çin ihracatına uygulanan tarifelerin iki katından fazla artması ihtimal dahilindedir. Çin'in tarife misillemesi neredeyse kaçınılmazdır; ancak Çin'in döngüsel zayıflığı göz önüne alındığında, ABD önlemlerinin boyutuna ulaşması beklenmemektedir. Bunun yerine; tarım tarifeleri, kritik mineral ihracat kısıtlamaları ve Çin’deki ABD şirketlerine yönelik eylemler gibi hedefli önlemler öngörülmektedir.
Gelişmekte Olan Piyasaların Potansiyel Kazananları ve Kaybedenleri
ABD’de artan ticaret belirsizliği ve daha enflasyonist bir ortam, gelişmekte olan piyasalar (EM) için zorluk yaratacaktır. Büyük ticaret fazlaları olan EM’ler (Meksika, Vietnam, Türkiye ve Tayvan), Çin mallarını yeniden ihraç edenler (Türkiye, Malezya, Meksika) veya ABD mallarına yüksek tarifeler uygulayan ülkeler (Brezilya, Hindistan) en azından dönemsel olarak piyasa baskısı ile karşı karşıya kalacaktır. Meksika’nın ABD ile olan derin ekonomik bağları, onu savunmasız hâle getirmektedir. Yine de ABD-Meksika-Kanada Anlaşması’nın yeniden müzakere edilmesi tehdidinin, Meksika’ya ABD’ye göçü durdurması için baskı aracı olarak kullanıldığına inanıyoruz. Sonuç olarak, ABD Çin’den uzaklaştıkça, Meksika ve Hindistan gibi alternatif ülkelere daha fazla güvenmesi gerekecektir. Meksika’daki iç talep ve sınır ötesi belirsizlikler, büyüme tahminlerini zayıflatmıştır. Trump’ın reflasyonist politika gündemi, Fed’e duyarlı EM merkez bankalarını (Meksika, Endonezya) ve mali politika konusunda endişeleri yüksek olanları (Brezilya ve Türkiye) baskı altına alacaktır. Ancak ticaret eylemlerinin Çin üzerindeki ikinci tur etkileri, uzun vadede daha fazla ülkeyi olumsuz etkileyebilir. Daha zayıf Avrupa Bölgesi büyümesi ve Çin'den gelen rekabet riski, Doğu Avrupa’yı olumsuz etkileyebilir.
Avrupa Bölgesi
Artan ticaret belirsizliği, 2025 ve 2026 için Avrupa Bölgesi GSYİH tahminlerimizi %0,2 - %0,3 oranında düşürdüğümüz anlamına geliyor. Ayrıca enflasyon tahminlerimizi her yıl yaklaşık %0,1 oranında artırdık. Avrupa Merkez Bankası’nın, daha önce beklenenden biraz daha agresif bir gevşeme yoluna gideceğini ve politika faizini 2025’in ikinci yarısına kadar %2’ye düşüreceğini öngörüyoruz. Bu sınırlı toplam etkinin altında, bazı ayrışmalar vardır. Özellikle Alman otomotiv endüstrisi ticaret önlemlerinden zarar görebilirken; küresel endüstriyel zayıflık ve gereksiz yere sıkı mali politikalar, olumsuz etkilerini sürdürecektir.
Son Düşünceler
Trump’ın ikinci yönetimiyle birlikte, daha yüksek ABD büyümesi, bununla birlikte gelen enflasyon ve yıllar içerisinde yeniden sabit faiz ve sıkı para politikası dönemine geçilmesi söz konusu olacaktır. Vergi kanununda yapılacak önemli bir düzenleme ve reform, potansiyel büyümeyi artırabilir ve uzun vadede denge oranlarını yükseltebilir. Dünyanın geri kalanı için daha fazla parasal politika farklılaşması beklentisiyle büyüme (aşağı yönlü) ve enflasyon (yukarı yönlü) tahminlerimizi revize ettik. Son olarak, Trump etkisinin birçok yatırımcının korktuğundan daha az yıkıcı olacağına inanmaktayız.
Yazar: HAFIZ TÜRKMEN
Tarih: 05/06/2025 15:48 Güncelleme Tarihi: 16/05/2025 11:48